Saat 3 ayaktasın uyku tutmamış yine diye devam eden bir
şarkı vardı. Benim durumumda ise saat 5 ayaktayım uyku tutmamış yine. Bu durum
son iki haftadır devam ediyor nedenini bilmiyorum, bilsem zaten çözmeye
çalışırdım. Bu durum süregelirken uzun bir boş zaman aralığım oldu. Nasıl
değerlendirebileceğim konusunda birkaç denemem oldu. Film izlemek, dizi
izlemek, oyun oynamak, cover tasarlamak, spor ve mastürbasyon şuan için
bulduklarım. Ama hala boşlukta hissettiğim anlar az değil. Bazen düşünüyorum
hayattaki amacım nedir diye? Ama ne kadar uğraşırsam yinede bulamıyorum.
Geçmişi düşünüyorum şimdiyi düşünüyorum ama geleceğe odaklanamıyorum. Dediğim
gibi zamanım bol ve düşünmek için hayli süre demek bu. Ama bir şeyleri yanlış
yapıyorum galiba yoksa neden bulamayayım ki? Herkesin bir yeteneği, iyi olduğu
bir konu vardır diye söylentiler duydum. Bende benimkini bulmaya karar verdim
ama göründüğünden daha zormuş. Ve tahmin edilen üzere buladım da. Belki yazılı
olarak düşünürsem farklı bir sonuç elde ederim diye bir deneme yapmak
istiyorum. Fiziki yönden bakarsak öyle belirgin bir yakışıklılığım yok ama
yüzüne bakılmayacak gibi de değilim. Kendime bakmaya çalışıyorum biraz artı puan
kazanmak için ama işe yarıyor mu bilemiyorum ya da biliyorum yaramıyor. Ben
saçımı, sakalımı düzeltmesem de diğer günlerden bir farkı olmuyor. Dış
görünüşten devam edersek giydiklerime dikkat etmeye çalışırım. Moda olanı değil
kendime yakışanı tercih ederim. Bu artı sayılabilir. Ama gelin görün ki büyük
bir sorunum var. Ben herkesle sohbet edemiyorum, herkesin yanında
eğlenemiyorum. Durduk yere canım sıkılıyor sessizce oturup dinliyorum. Ama bu
bazı kişilerin yanında olmuyor. Onların yanında konuşuyorum espriler yapıyorum ve
evet insanlar gülüyor. Sohbet ediyorum yani bambaşka biri oluyorum. Kimlerin
yanında böyle olduğuma gelirsek aslında birkaç kişi sadece tamam aslında bir
kişi o da zaten tek arkadaşım olduğu için galiba. İnsanlar yalnız doğar yalnız
ölür diye bir söz var. Bence biraz yanlışlık var kimse yalnız doğamaz en
azından annesi garanti yanındadır. Bir de doktor veya ebede olur. Belki hemşire
de daha ne olsun anlamadım neresi yalnızlık bunun. Ama yalnız ölünebilir bu
kısımda doğruluk payı var. Peki benim sorum şu insan yalnız doğmaz tamam yalnız
ölebilir de ölmeye de bilir o da tamam ama yalnız yaşamak zorunda mı?
Bazılarınız kimse yalnız değildir diye çıkışlarda bulunabilir. Tamam belki
etrafında insanlar vardır, ailesi vardır, arkadaşları hatta belki de sevgilisi
vardır. Ama bu yinede yalnız olmadığı anlamına gelmez. Yalnızlık göreceli bir
kavramdır. Kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Örneğin kendimi örnek
verebilirim. Ailem var, arkadaşlarım var, çok yakında bir arkadaşım var (yanlış
anlamayın normal bir arkadaşlık) ama bazı şeyler eksik kalıyor insan gecenin
bir vakti kendini YALNIZ başına saçma sapan yazılar yazarken buluyor. Hayatının
amacını sorguluyor. Ben ne yapıyorum neyi yanlış yapıyorum diye düşüyor
düşünüyor ama hiçbir cevap bulamıyorum. Bu hissi biliyor musunuz bilmiyorum
aşina değilseniz ama size saçmalıktan başka bir şey gelmeyecek bu yazı. Ben
diğerleriyle konuşuyorum yani benim gibi olanlarla. Çok klişe bir cümle olacak
ama kullanmasam olmaz “anlayan anladı”.
Saat 5.35 yine düşünmekten delirecek gibi olursam devam
ederim yazmaya iyi geliyor biraz en azından biriyle hatta birileriyle
konuşmuşum gibi hissediyorum.
Not: Şarkı Gripin’in “üç” diye bir çalışmasıymış bende
nereden duydum diye düşünüyordum.